9 Nisan 2019 Salı

Siyasete Din Süsü Vermek


Türkiye Cumhuriyeti laik düzen üzerine kurulmuş olsa da , halkın geneli "muhafazakar" olarak tanımlanan İslamcı kişilerden meydana gelmektedir. Osmanlı Devleti zamanında ülkenin bir nevi İslam Ülkesi olması nedeniyle Türk milleti de İslami bir çok değeri bünyesinde taşımaktadır. 
Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşanan bazı talihsizlikler ve daha sonra ülkenin laik yönetimi ihtiyacı olduğu ve batılılaşma programı Türk milletini iki arada bir derede bırakmıştır. 
Ülkede kime sorarsanız sorun "gerçek manada şeriata" karşı olmadıklarını söylerler. Ancak birileri din ile siyaseti az olsun yaklaştırdı mı laiklik elden gidiyor diye feryat figana başlarlar. Bu heyecanlı süreçte halk ikiye bölünür bir taraf koyu şeriatçı (çoğu zaman şeriatın ne olduğunu bile bilmeyen bir kesim) bir taraf ise koyu laikçi (Laiklik kavramını hala tam olarak çözemeyen bir kesim) ...
Sonra olay yılan hikayesine döner. Sonra karma karışık yapılar , terör örgütleri ortaya çıkıverir. Allah der adam öldürür bunu da "islam" adına yaptığını sayar. Oysa kelime itibariyle barış olan İslam asla insan öldürmeyi meşru görmez (savaş vs. durumlar hariç)...
Ak Parti ilk kurulduğunda bu ülkedeki en büyük problem "laiklik elden gidiyor , irtica geliyor" diyen bir grubun var olmasıdır. Bunu diyenler daha çok CHP ve sol görüşlü partilerin tabanlarıydı.  İşin ilginç tarafı CHP olmasa AK Parti siyasete giremeyecekti. Ak Parti ilk iş olarak bu sözlere inat "başörtüsü yasağını " kaldırdı. Başörtüsü demokratik bir ülke için oldukça sıkıntılı bir durumdu. Ancak işin tuhafı bazıları kendilerine asla demokratik ve demokrasiyle ilişkilendirmezler başörtülerine dokunulduğunda ise demokrasiden bahsederler. Güzel dedik özgürlük olsun herkes istediğini giysin. Sonra birden bir şey daha oldu. Açılışlar duayla, besmeleyle yapılır oldu. Buraya kadar insanlarımız ülkenin İslami değerlere sahip çıkması yönünden hukümeti desteklemeye başladı. Sonra mitingler Kur'an'ın meydanlara getirilmesi vs. Aman dedik ne iyi insanlar Allah'ı topluma tekrar hatırlatıyorlar. Güzel peki sorun nerede bir müddet sonra İslami açıdan maşallah dediğimiz insanlar İslam için yaptıkları işleri reklam yapmaya ,  siyaset aracı yapmaya başladı.

Bugünlerle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş görevine başladı.  Adam ülkücü camianın kalbinden gelmiş, her ortama girişinde selam vermesi , İnşallah sözünü çok kullanmaya başlaması insanlarımızın dikkatinden kaçmadı. Keza İstanbul BB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Kur'an okuması da halk tarafından sempatiyle karşılanmasına sebep oldu. CHP Sol kimliğinden ödün verdi gibi geliyor bana. Diyeceksiniz CHPliler kafir değil ya onlar da Müslüman ne  var bunda? Bunda şöyle bir nokta var. CHP laikliğin kalesi olarak atfedilebilecek bir parti iken dini figürlerle siyaset yapmaya başlayan bir parti konumuna dönüşüyor. Aslında yine sağcılar kazandı diyebiliriz çünkü CHP eski yapısından oldukça uzakta yer alıyor. Kabul etmelisiniz ki bu ülkede oy kazanmak için ya sağcı olacaksınız ya da iyi bir Müslüman görünümünüz olacak. Yüzde 90 ı tahminen Müslüman olan bir ülkede kimse dine karşı tepkili birilerini başında görmek istemez. Hepimizin inandığı bir Allah var ve başımız sıkışınca da olsa ondan yardım istiyoruz. Ülkemiz laiklik kavramıyla yıllarca barışamadı çünkü laiklik bir ülkede farkı din gruplarının çok olduğu takdirde iş görebilir. Bizim ülkemizin yalnızca yüzde 10 u gayri müslim diyebiliriz. Laikliğin din ve devlet işlerini birbirinden ayrı tutması onu tamamen dinsiz bir şey yapmaz.Ancak din (Özellikle İSLAM) her tarafı kapsar. İslamiyet Hristiyanlık gibi bir anlayışa sahip değildir. Tahrip olmuş İsevilikte biliyorsunuz sadece Pazar günü (çoğu mezhebi esas alınarak) ibadet etme  günüdür. İslam da ise günün 5 vakti ibadet zamanıdır. Ayrıca İslamda her konuya ilişkin ayrıntılı bilgiler Kur'an ve Hadis kaynaklarıyla belirlenmiştir. Devletin nasıl yönetileceğinden tutun da bir çocuk nasıl yetiştirilmelidir sorusuna kadar. İslam bize zaten özgürlük vermiş. Şeriat denildiğinde hemen akla koyu uçlardaki iki ülke geliyor. Birisi Suidi Arabistan , diğeri ise İran ... Birbirlerinden nefret eden iki kardeş ülke... Kardeş diyorum çünkü Müslümanlar kardeştir. Mezhebi , dili , kültürü farketmez. 
Şeriattan korkmayın ancak birilerinin sizi Allah adına aldatmasından korkun...
Laiklikten de korkmayın ama doğru laiklikten , dinlere eşit yaklaşan laiklikten tıpkı YENİ ZELANDA'da olduğu gibi bir laiklikten korkmayın. 

Saygılar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder