Günümüzün suskunluk sarmalı

İletişim kuramlarından en popüler olanı "Suskunluk Sarmalı modeli"dir. Bu model Elisabeth Noelle-Neumann tarafından geliştirildi. Noelle-Neumann suskunluk sarmalını kitle iletişimi üzerine uyguladı.

Peki bu model nedir?

Suskunluk Sarmalı modelinde bireyler toplumdan dışlanmamak için  fikirlerini gizlerler. Çoğunluğun fikirlerini kabullenmeseler bile kendilerini gizleme (susma) eğilimindedirler.

Günümüzde gelişen teknoloji dünyamızı küresel bir köye çevirdi. Mümkün değil denilen bir çok şey bugün mümkün oldu. Tarihi süreçte kağıttan sonra en büyük devrim matbaanın bulunmasıyla yaşandı. Matbaa iletişiminin hızını   arttırdı. Farklı kültürler,farklı diller  daha hızlı bir iletişim sürecine girdi. Matbaadan sonra en önemli icat internet olarak kabul edilmektedir. İnternet ile dünya insanın parmakları ucundadır. Bu büyük kalabalıkta aslında sadece küçük bir dünya vardır. Bugün biz insanlar teknolojinin ağlarına dolanmış  bir dünya ile karşı karşıyayız. Artık insanlar dil,din,renk vs. gibi farkları olmasına rağmen hepsi tektip bir modele dönüşmektedir. Dünyanın en ünlü markalarının çıkış noktası Avrupa  ya da Amerika olmasına rağmen  dünyanın her yerinde bilinmekte ve tüketilmektedir. Tüketim toplumu ihtiyacının olmadığı şeyleri tüketir. İhtiyaç duyduğu şeyleri ise 'daha sonraya' bırakır. Bazen o 'daha sonralar' hiç gelmez. Çünkü kapitalist bir toplum tüketmeye mecburdur. Paran kadar konuş mantığı hakimdir. Sen sus paran konuşsun!

Globalleşen dünya farklılıkları yok eder. Farklılıklar ancak küreselleşmeye uyum sağlarsa var olabilir. Diller bile buna mecburdur.Bugün tarihe karışan dillere bakacak olursak onların pek azının 'farklı dillerden kelime' aldığını görebiliriz.

Suskunluk sarmalı modelinde asıl anlaşılması gereken nokta bence burası. Küresel dünya farkları yok eder. Herkes aynı tip , aynı fikir ve aynı sistemin insanı konumundadır. Suskunluk sarmalı modeline uygun durumlara düşeriz çünkü küresel dünyanın bizi dışlamasını istemeyiz. Suskunluk sarmalı modelinde bireysel fikirler gizlidir. Çoğunluk toplumsal fikirleri benimser ya da rol yapar. Mevlana Celâlettin Rumî  " ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol" demiştir. Ancak bu gün çoğu insan "ya global ol ya da sus" demeyi tercih eder.